-
1 piyasaya düşmek
а) быть / име́ться в изоби́лииб) пойти́ по рука́м ( о женщине) -
2 piyasa
1) ры́нокpiyasadan çekilmek — исче́знуть с ры́нка ( о товарах)
piyasaya çıkarmak — вы́бросить на ры́нок
dış piyasa — вне́шний ры́нок
dünya piyasası — мирово́й ры́нок
iç piyasa — вну́тренний ры́нок
2) ры́ночная цена́, курс дняbugün piyasa yükseldi — сего́дня це́ны на ры́нке подняли́сь
resmî piyasa — официа́льный курс на ры́нке
3) прогу́лкаpiyasa etmek / yapmak — гуля́ть, прогу́ливаться
akşam piyasasını yapardım — я соверша́л вече́рнюю прогу́лку
4) разг. пло́щадь••
См. также в других словарях:
piyasaya düşmek — 1) çok bulunur olmak 2) kadın, kötü kadın olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
piyasa — is., İt. piazza 1) Satıcıların mal satmak için bir araya geldiği yer, pazar Şimdi de pazar, piyasa yerlerinde, mahalle dolaylarında tanır, sayarlar. M. Ş. Esendal 2) Bir yol üzerinde gidip gelerek gezinme Kahvenin önünden dört beş kere daha geçer … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıkmak — den, ar 1) İçeriden dışarıya varmak, gitmek Ortalık ağarırken bir arkadaşımla yorgun adımlarla konaktan çıktık. F. R. Atay 2) nsz Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek Bu mülakatımızdan esaslı bir netice çıkmadı. Atatürk 3) nsz Bir meslek… … Çağatay Osmanlı Sözlük